Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu
raporlarına göre Nisan ayında (2021) erkekler tarafından 16 Kadın öldürüldü, 14
kadın şüpheli şekilde ölü bulundu.
Mayıs ayı raporu henüz yayınlanmadı ama mayısın ortasına
gelmeden öldürülen kadınların sayısı gittikçe artıyor.
Aşağıdaki veriler benim derlediklerim:
-Konya’da cezaevinden çıkan Ramazan Menek, evli
olduğu Tuba Menek’i öldürdü.
-Ankara’da doktor Zeynep Erdoğan, evli olduğu
erkek tarafından önce işkence edildi ardından bıçaklanarak öldürüldü. Zeynep’in
işkence gören oğlu ise ağır yaralandı.
-Niğde’de 17 yaşındaki bir erkek, annesi Emel
Demirtaş’ı öldürdü.
-Cizre’de şüpheli şekilde yaşamını yitiren
Gurbet Üren’in evli olduğu erkek tarafından sistematik işkenceye maruz
bırakıldığı ve ölümle tehdit edildiği ortaya çıktı.
-Edirne'de 73
yaşındaki adam eşinin boğazını keserek öldürdü.
-Mersin'in Erdemli ilçesinde Ahmet Çetin
(50), eşi Semra Çetin'i (48) defalarca bıçaklayarak öldürdü.
İÇİNİZ ŞİŞTİ DEĞİL Mİ?
0ysa“Günaydın” diyerek başlamak istersiniz güne. Yeni güne “merhaba”dır bu.
Sevdiklerinize günaydın, eşe dosta günaydın.
İşe
giderken hiç tanımadığınız bir insana içten bir gülümsemeyle “günaydın”
dediğinizde yayılan sıcaklığın aydınlığıdır günaydın.
Çiçeğe,
böceğe, ağaca, sokak köpeğine, kediye, martılara, denize günaydın.
Gün-aydın!
Ne kadar dolu bir sözcük.
Günün
aydın olabilmesi için yüreğimizin de aydın olması gerekiyor. Ve artık günün
pencereleri aydınlıklara açılmıyor. Kara bir bulut sarmış ülkemin dört bir
yanını; gün yüzünü göstermiyor kadınlara.
“Günaydın”
demeye fırsat kalmadan şiddet haberleri seriliyor önümüze.
Her gün
bir kadının/birkaç kadının ölüm haberleriyle sarsılıyoruz. Taciz, tecavüz ve
çocuk istismarını saymıyorum bile…
Zor
günlerden geçiyoruz. Pandemi süreci maddi ve manevi çöküntü yarattı bir çoğumuzda.
Bu süreç elbette ki bir gün geliştirilen yöntemlerle sona erecek. “Normal”
dediğimiz yaşantılarımıza döneceğiz yeniden. Ne var ki kadına yönelik şiddet ve
kadın ölümleri; onları koruyan bir yasa tasarısı olmadığı sürece devam edecek.
Yeni
yöntemler aramaya gerek yok. Önümüzde, bizim imzaladığımız uluslararası bir
“İstanbul Sözleşme”si var. Ve biz bundan vazgeçmiyoruz.
Ben artık katilimle yaşamak
istemiyorum!
Ölmek istemiyorum! Ölmek
İstemiyorum! Ölmek istemiyorum!
BODRUM KADIN DAYANIŞMA DERNEĞİ
BİLDİRİSİ
“İstanbulSözleşmesiBizim sloganı, kadınlar olarak
patriyarkaya, erkek şiddetine, ayrımcılığa, kadın bedeninin ve emeğinin
sömürüsüne karşı verdiğimiz mücadeleye aynı zamanda sahip çıkmak anlamındadır.
Evde, sokakta, kamuda, kampüste, işyerinde yaşadığımız
ve maruz bırakıldığımız her türlü erkek şiddetine karşı direnmek anlamındadır
aynı zamanda.
Dolayısıyla İstanbul sözleşmesi Kadınların yıllarca
verdiği mücadele sonunda patriyarkaya karşı elde ettiği bir kazanımdır.
Kadınlara yönelik ayrımcılığı üreten ve bu
ayrımcılıktan gelen keyfiyeti ve/veya gücü kullananların ihtiyaçlarına karşı
direnmeye devam etmektir #İstanbulSözleşmesiBizim sloganı.
Kadın tarihimizden gelen o kadim bilgi ile kadınlar
kendi tarihlerini kendileri yazdı. İstanbul sözleşmesini savunmak bu tarihi
yazmayı sürdürmektir.
Haklı mücadelemizden, haklarımızdan ve
kazanımlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz!
Dün olduğu gibi bugün de, yarın da bu değişmez
gerçeğimiz olacaktır.
O nedenle susmuyoruz, korkmuyoruz, boyun eğmiyoruz ve #İstanbulSözleşmesindenVazgeçmiyoruz!”
11mayıs2021 - Bodrum Kadın Dayanışma Derneği
#IstanbulConventionIs10YearsOld
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder