7 Ekim 2021 Perşembe

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMİYORUZ!

 


 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu raporlarına göre Nisan ayında (2021) erkekler tarafından 16 Kadın öldürüldü, 14 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu.

Mayıs ayı raporu henüz yayınlanmadı ama mayısın ortasına gelmeden öldürülen kadınların sayısı gittikçe artıyor.

Aşağıdaki veriler benim derlediklerim:

-Konya’da cezaevinden çıkan Ramazan Menek, evli olduğu Tuba Menek’i öldürdü.

-Ankara’da doktor Zeynep Erdoğan, evli olduğu erkek tarafından önce işkence edildi ardından bıçaklanarak öldürüldü. Zeynep’in işkence gören oğlu ise ağır yaralandı.

-Niğde’de 17 yaşındaki bir erkek, annesi Emel Demirtaş’ı öldürdü.

-Cizre’de şüpheli şekilde yaşamını yitiren Gurbet Üren’in evli olduğu erkek tarafından sistematik işkenceye maruz bırakıldığı ve ölümle tehdit edildiği ortaya çıktı.

-Edirne'de 73 yaşındaki adam eşinin boğazını keserek öldürdü.

-Mersin'in Erdemli ilçesinde Ahmet Çetin (50), eşi Semra Çetin'i (48) defalarca bıçaklayarak öldürdü.

İÇİNİZ ŞİŞTİ DEĞİL Mİ?

0ysa“Günaydın” diyerek başlamak istersiniz güne. Yeni güne “merhaba”dır bu. Sevdiklerinize günaydın, eşe dosta günaydın.

İşe giderken hiç tanımadığınız bir insana içten bir gülümsemeyle “günaydın” dediğinizde yayılan sıcaklığın aydınlığıdır günaydın.

Çiçeğe, böceğe, ağaca, sokak köpeğine, kediye, martılara, denize günaydın.

Gün-aydın! Ne kadar dolu bir sözcük.

            Günün aydın olabilmesi için yüreğimizin de aydın olması gerekiyor. Ve artık günün pencereleri aydınlıklara açılmıyor. Kara bir bulut sarmış ülkemin dört bir yanını; gün yüzünü göstermiyor kadınlara. 

            “Günaydın” demeye fırsat kalmadan şiddet haberleri seriliyor önümüze.

Her gün bir kadının/birkaç kadının ölüm haberleriyle sarsılıyoruz. Taciz, tecavüz ve çocuk istismarını saymıyorum bile…

Zor günlerden geçiyoruz. Pandemi süreci maddi ve manevi çöküntü yarattı bir çoğumuzda. Bu süreç elbette ki bir gün geliştirilen yöntemlerle sona erecek. “Normal” dediğimiz yaşantılarımıza döneceğiz yeniden. Ne var ki kadına yönelik şiddet ve kadın ölümleri; onları koruyan bir yasa tasarısı olmadığı sürece devam edecek.

Yeni yöntemler aramaya gerek yok. Önümüzde, bizim imzaladığımız uluslararası bir “İstanbul Sözleşme”si var. Ve biz bundan vazgeçmiyoruz.

 

Ben artık katilimle yaşamak istemiyorum!

Ölmek istemiyorum! Ölmek İstemiyorum! Ölmek istemiyorum!

 

            BODRUM KADIN DAYANIŞMA DERNEĞİ BİLDİRİSİ

“İstanbulSözleşmesiBizim sloganı, kadınlar olarak patriyarkaya, erkek şiddetine, ayrımcılığa, kadın bedeninin ve emeğinin sömürüsüne karşı verdiğimiz mücadeleye aynı zamanda sahip çıkmak anlamındadır.

Evde, sokakta, kamuda, kampüste, işyerinde yaşadığımız ve maruz bırakıldığımız her türlü erkek şiddetine karşı direnmek anlamındadır aynı zamanda.

Dolayısıyla İstanbul sözleşmesi Kadınların yıllarca verdiği mücadele sonunda patriyarkaya karşı elde ettiği bir kazanımdır.

Kadınlara yönelik ayrımcılığı üreten ve bu ayrımcılıktan gelen keyfiyeti ve/veya gücü kullananların ihtiyaçlarına karşı direnmeye devam etmektir #İstanbulSözleşmesiBizim sloganı.

Kadın tarihimizden gelen o kadim bilgi ile kadınlar kendi tarihlerini kendileri yazdı. İstanbul sözleşmesini savunmak bu tarihi yazmayı sürdürmektir.

Haklı mücadelemizden, haklarımızdan ve kazanımlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz!

Dün olduğu gibi bugün de, yarın da bu değişmez gerçeğimiz olacaktır.

O nedenle susmuyoruz, korkmuyoruz, boyun eğmiyoruz ve #İstanbulSözleşmesindenVazgeçmiyoruz!”

11mayıs2021 - Bodrum Kadın Dayanışma Derneği

#İstanbulSözleşmesi10Yaşında

#Vazgeçmiyoruz

#IstanbulConventionIs10YearsOld

#WeWontGiveUp

 

 

 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder