7 Ekim 2021 Perşembe

AKLIMIZLA DALGA GEÇİYORLAR



        Tuba Erkol; 37 yaşında.

22 Ağustos 2019’da tam 46 bıçak darbesiyle kocası tarafından öldürüldü. Hem de çocuklarının gözü önünde…

Müebbet hapisle yargılanan koca Bekir Erkol davası iki gün önce sonuçlandı.

Karar: 18 yıl 4 ay hapis.

Gerekçe: Sanık, eşini öldürürken zevk almadı. Bu 'nedenle canavarca hisle öldürme' suçunun oluşmadığına kanaat getirildi.

Bu nasıl bir gerekçeli karar?

Bir insan bir insanı öldürürken zevk mi almalı?

Yani zevk için mi öldürmeli insan?

Bu karar teşvik amaçlı mı alındı?

Yani isteyen istediği kişiyi öldürür, iyi hal indirimiyle de üç-beş yıl yatıp çıkar.

Oh, ne ala memleket!

Yazarken bile zorlanıyorum; adam 46 kez bıçaklıyor kadını. 46 kez! Hem de hunharca.

Kaçıncı darbeden sonra zevk alması gerekiyor?

Canice bir duyguyla gerçekleşiyor eylem. Ve “canavarca hisle öldürme suçunun oluşmadığına kanaat getirildi” öyle mi?

Bir de ‘tahrik indirimi’ verilmiş.

Bu durumda “kadın zaten suçlu, ölmeyi hak etmiş” deyip beraat kararı verseydiniz daha iyiydi.

Aklımızla, algılarımızla dalga geçiliyor.

Bir insanı 46 kez bıçaklayan birine iyi hal indirimi yapmak ne demek?

Müebbetten 18 yıl 4 ay hapse çevriliyor ceza.

Bu cezanın yatarı;  3/2. Belki de süre dolmadan, katil “iyi hal”den denetimli serbestlik uygulamasından yararlanarak serbest kalacak.

Bu mudur adalet?

İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?

Kadınlarımız her gün ama her gün öldürülürken, adalet savunucuları sanıklar hakkında verdikleri kararlarla onları bir kez daha öldürmüş oluyorlar. Adaletin terazisi erkten yana ağır bastığı sürece, kadınlarımızın ruhları asla özgür olmayacaktır.

Ve her gün şiddet gören, taciz ve tecavüze uğrayan kadınların adalet beklentisini de dumura uğratmış oluyorsunuz sayın karar vericiler.

Artık yeter!

Biz ölmek istemiyoruz!

Kadına yönelik şiddetin ve aile içi şiddetin önlenmesini istiyoruz!

Yasalar bizi korusun istiyoruz.

Suçlular elini kolunu sallayarak dolaşmasın istiyoruz.

Yapanın yaptığı yanına kar kalmasın istiyoruz.

Katillerimiz hak ettikleri cezaları alsın istiyoruz.

Biz adalet istiyoruz!

Bize dayatılan koşullar karşısında susmak istemiyoruz artık.

Korkuyla ve itaat ederek yaşamak istemiyoruz.

Şiddetin, tacizin, tecavüzün, ölümlerin meşru sayılmadığı insanca bir yaşam istiyoruz.

Ve bunun içindir ki; biz kadınların yaşam hakkını temin eden

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ”nden vazgeçmiyoruz.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder