25 Nisan 2017 Salı

ŞİİRİN TANRIÇASI

ŞİİRİN CİNSİYETİ



Şiirin cinsiyeti olur mu?
Olur aslında. Tanrı’nın “erkek” olduğu söyleniyor. Günümüz erkek şairleri de Tanrı gibi görüyorlarsa kendilerini, şiirin cinsiyetini belirlemek kaçınılmaz oluyor.
Arife Kalender’in de dediği gibi, kadın kendi bedenini şiire kapalı tutuyorsa; burada toplum baskısı ve erkek egemen gücün dayatmalarıdır söz konusu olan. Bu nedenle “kadın şair” söylemini “cins ayrımcılığı” olarak algılamıyorum. Kendi dilimi kurarak dayatılana karşı çıkmanın özgürlüğünü yaşıyorum.
Parsellenmiş yürek coğrafyamı, kanatılmış yanımı; kadın olduğumun bilincine vardığında üşüyen ruhumu özgür bırakıyor şiir.
Şiir; düşünü kurduğum güzel günlerin umudunu yeşertir içimde.
Ve benim için şiir; yürekte boy veren çığlığın dildeki ağıtıdır. Yılgın bir halkın gülümseyişidir.
Ve şiir, sevdiğim insanla ırmaklarımızın karışmasıdır.
Şiir yazarken özgürlük duygusu yaşıyorsam, o halde ben şiirin Tanrıçası oluyorum…


                                                                       Aysel Yenidoğanay






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder