ŞİİRİN CİNSİYETİ
Şiirin cinsiyeti olur mu?
Olur aslında. Tanrı’nın “erkek”
olduğu söyleniyor. Günümüz erkek şairleri de Tanrı gibi görüyorlarsa
kendilerini, şiirin cinsiyetini belirlemek kaçınılmaz oluyor.
Arife Kalender’in de dediği gibi,
kadın kendi bedenini şiire kapalı tutuyorsa; burada toplum baskısı ve erkek
egemen gücün dayatmalarıdır söz konusu olan. Bu nedenle “kadın şair” söylemini
“cins ayrımcılığı” olarak algılamıyorum. Kendi dilimi kurarak dayatılana karşı
çıkmanın özgürlüğünü yaşıyorum.
Parsellenmiş yürek coğrafyamı,
kanatılmış yanımı; kadın olduğumun bilincine vardığında üşüyen ruhumu özgür
bırakıyor şiir.
Şiir; düşünü kurduğum güzel
günlerin umudunu yeşertir içimde.
Ve benim için şiir; yürekte boy
veren çığlığın dildeki ağıtıdır. Yılgın bir halkın gülümseyişidir.
Ve şiir, sevdiğim insanla
ırmaklarımızın karışmasıdır.
Şiir yazarken özgürlük duygusu
yaşıyorsam, o halde ben şiirin Tanrıçası oluyorum…
Aysel Yenidoğanay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder