2 Mayıs 2017 Salı

“NEREYE GİDERSEN GİT BU ŞEHİR ARKANDAN GELİR” / ÜTOPYA



ÜTOPYA





Bu günlerde “nereye gidersen git bu şehir arkandan gelir”* dizesindeki gerçeklik sarmış beni.
Bir gün ani bir kararla bırakıp geldiğim şehir, biriktirdiğim anılarla çıkıp geldi.
Bir gün batımında, denize karşı, güneşin dağların ardında kayboluşunu izlerken, ardımda bıraktığım ne varsa çıkıp geldi.
Kendi ütopyamı yıkıntılar arasında  bırakmışken, başka birinin ütopyasında buldum kendimi.
TINI ve ÜTOPYA!

Tını sanat merkeziydi, Ütopya cafe. Tını’da zaman akıp giderken akışın yönünü değiştirdim. Ütopya’da zaman hem akıyor hem durmuş. Bile isteye durdurulmuş. Erdal Eren onyedi yaşında.  Öylece duruyor orada. Fidel Castro’nun ölüm saatinde durmuş zaman; Che Guevara’nın dağlarında akmaya devam ediyor. Nazım’la buluşuyor Che, Aziz Nesin gelecek az sonra. Devrim konuşulacak; yangınlar, yakılanlar ve hala yanmaya devam edenler…






Geçmişin hesabı sorulur mu? “ Güzel günler göreceğiz” dediğimiz o günler geldi mi? Kendi ütopyamızı gerçekleştirmeye çalışırken ne yaptık yarınlar için?  “O güzel insanlar” atlarını emanet edecek kimseyi bulamadılar mı?
Sorular bitmiyor. Ben ve benim gibiler; rüzgara kapılan savunmasız bir yaprak gibi savrulurken yaşamın içinde, bir daha yeşeremeyeceğimizi düşünüyorum. Oysa yaprak kendi oluşumunu tamamlamış ve üzerine düşeni yapmıştır. Ya biz; “güzel bir ülke” düşünü gerçekleştirebildik mi?
Bir gün batımında, güneş altın ışıklarını denizin üzerine serperken, Ütopya’nın kaderi Tını’ya benzemesin diye dua ediyorum.
Ütopya’nın işletmecisi sayıları giderek azalan, ömrünü “güzel günler göreceğiz” umuduna adamış biri. Gençlerden çay parası almıyor. Parası çıkışmayana, “lafı bile olmaz” diyor. Ve şimdi tedavisi gittikçe zorlaşan bir hastalıkla mücadele ediyor. Dimdik ayakta, işinin başında.
Bize düşen, Ütopyayı yaşatmak.
Örneğin, tiyatro çalışmalarımızı Ütopya’da yapmıştık. Müzik çalışmalarımızı da orada yapıyorduk; çayımızı, kahvemizi, biramızı veya şarabımızı denize karşı yudumlayarak.  Kendi ütopyanıza ne kadar yakın olduğunuzu görmek için belki siz de uğramak istersiniz.
Yer: Turgutreis Yalı Cami civarı…
                            

*Konstantinos Kavafis

                                                                  Aysel Yenidoğanay


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder