7 Şubat 2018 Çarşamba

KİTAP TANITIM/M. DEMİREL BABACANOĞLU





Kadınlar... 
Annemin Aynası *

                  M. Demirel Babacanoğlu

Dünya, kadınlar günü burcuna girdi.
Önce kadın yaratıldı, sonra erkek
Baylar iktidara geçince söylenceleri değiştirdiler!
Önce, kendilerinin yaratıldıklarını anlatan söylenceler düzenlediler. İktidarlarını güçlendirdiler. Kadınları köle yaptılar, onu bir eşyadan, bir maldan farksız görmediler. Pazarladılar, sattılar, erdemlerini, analığını yok saydılar.  Ama artık kadınlar biliyor bunları; kölelikten kurtulacaklar..

21. yy. kadınını, bey buyuruyor diye çarşafın, türbanın içine sokamazsınız. Bir eşya, bir mal gibi kullanamazsınız. Bir terazinin iki kefesinin denk durduğu gibi yaşamalı kadın erkek. Töre diye onları öldüremezsiniz. Oyun çağındaki kızları berdel edemezsiniz. Hiçbir kitapta, hiçbir yasada yok böyle şeyler.
Kadın her alanda, her yerde güçlüdür. Buluşlar yapabiliyor, milletvekili olabiliyor. Öğretmen, mühendis, doktor, yargıç, başbakan, devlet başkanı olabiliyor. Şair, romancı, öykücü olabiliyor.  Onlardan biri de Aysel Y. Gökçelik; dergi çıkarıyor, öykü yazıyor, şiir yazıyor; kadına yönelik şiddet panellerine katılıyor.

“Gönlüm Bir Deli Poyraz (şiir), Bana Gözlerini Susma (şiir); Ölmeyi Öğret Bana (öykü), Kanatılmış Karanfiller (öykü)” kitapları var.

Son kitabı “Annemin Aynası”nda kadınları anlatmış. İçinde 17 öykü var. Çocukluktan, genç kızlıktan, evlilikten kesitler veriyor. Acılı, sancılı şeyleri anlatıyor. Burkuluyor içiniz.

 “… Ölmek istediğim anlar oldu. O gücü bulamadım kendimde. Babamı öldürmek geçti içimden, vicdanım engel oldu. Bütün çocuklar onun baskısı ve alkol bağımlılığı yüzünden terk ettiler baba evini. Gidişlerine dayanamamış annem. Dayaktan çürümüş bedeni. Bu ağır yükü taşıyamamış sonunda. Evin duvarlarına kazınan çığlıkları içinin kuruyan nehirlerinde çölleşti. …”( Raskolnikov Masumdu, s.55).
“… Sen nelere tanıksın D 400… Şalvarlı, eşofmanlı kadınlar, kimi genç kızlığa adım atamamış çocuk kadınlar. Kimi bir erkeğin malı olarak piyasaya sürülen kadınlar. Aç çocuğunu doyurmaya çalışacak kimi, kimi de doymayı bilmeyen kocasını. Kimi de sevgili bellediği pezevengini susturacak. …”(Emanet, s.31)
 “… Aldanma sen bu halime. Toprak anayım ben. Kibele soyundan. Sizlerle güzelleşir, sizlerle çoğalırım. Ne saçımın akı kırar direncimi, ne de teklemeye başlayan şu kalbim? Unutma yarın daha güzel olacak…” (Yıldız Kayması, s.34)
“… Üç gün üç gece bekledim Şahan’ım. Asker kaçağı diye ihbar eden diller tutulsun. Ölmeme izin vermediler, berdel ettiler beni, gerdek günü yedim ilk dayağı…”(Berdel,s. 60)

Kadınlık zor!
Uyanacak kadınlar.
Zorlaştıranlar olmayacak
Aysel de öyle düşünüyor.
Öykülerini iğne oyası gibi, halı kilim desenleri gibi dokuyor; söz ve anlamı bireştiriyor, sessizce başkaldırıyor!
Hadi kadınlar, hadi baylar destek verin Aysel’e.
………………………………….

Annemin Aynası, Aysel Yenidoğanay Gökçelik, Zemge y., 2009,                                              


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder