21 Şubat 2018 Çarşamba

HAYALLERİMİZİN NERESİNDEYİZ?





YAZI DÜKKANI, HAFTALIK
AYSEL YENİDOĞANAY
HAYALLERİMİZİN NERESİNDEYİZ?
Biz hayal kurmayı ne zaman bıraktık?
Çocukluğumuza dönüp baktığımızda bulutların arasında dolaştığımızı görebiliriz. Mutlu ya da mutsuz olduğumuz anlarda bile düş dünyamız zengindi. Düş diyorum, çünkü o zamanlar sadece kuruyorduk. Gerçekleşmesi için herhangi bir eyleme kalkışmıyorduk. Kurduğumuz düşler zaman içinde gerçek hayallerimizi oluşturdu. Oyun oynarken, yemek yerken, okuldayken, uyumak üzereyken hep hayal kuruyorduk. Ve bazı hayallerimize sıkı sıkıya tutunuyorduk. (En azından bu benim için böyleydi.) Yaş aldıkça hayallerimiz ve beklentilerimiz değişti. Kurduğumuz bazı hayallerden vazgeçtik. Ergenlikten gençliğe, gençlikten orta yaşa geçiş sürecinde hayallerimiz tükenme noktasındaydı. Yaşam mücadelesinin içine bodoslama dalmıştık. Oyun oynamayı, hayal kurmayı ve ağız dolusu gülmeyi bırakmıştık. Ve sonra biz büyüdük.
Ne olmuştu bize? Yaşlanmış mıydık? Toplum kuralları mı ağır gelmişti? Uzay mekiğiyle bilinmeyen gezegenlere seyahat eden bizlere ne olmuştu?
Ne oldu biliyor musunuz? Oyun oynamayı, hayal kurmayı bıraktığımız için yaşlandık. Bize dayatılanı yaşadığımız için, kurduğumuz hayallerin peşinden gitmeyi bırakıp, bize biçilen rollere büründüğümüz için yaşlandık.
Oysa başka bir dünya mümkün?
Nasıl mı?
Hepimizin içinde düşünceyi harekete geçiren yaratıcı bir güç var. Düşünce ile eylem örtüştüğünde hayallerimizi gerçeğe dönüştürme olasılığımız artıyor. Hayallerimiz için koşullarımızı kendimiz oluşturmaya başlıyoruz. Şu bir gerçek, ortam insanı yaratmaz; insan kendi ortamını yaratır.
Önce “Ben ne istiyorum?” demek gerekiyor. Sonra harekete geçmeliyiz. İstediğimiz şeye odaklandığımızda olması için dua edip beklemek yerine evreni ayağa kaldırmalıyız. Evren isteklerimizi emir olarak algılar ve kilitli kapıları açar. Ve siz o kapılardan hayalinize doğru yol alırsınız…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder