3 Nisan 2018 Salı

SÜT


Bugün babamın ölüm yıldönümü. Annemin de 18 Nisan.
Babam anneme 8 yıl sonra kavuştu.





Çok uzun yıllar geçti aradan biliyorum; süt kokusu sarınca yüreğimi bendeki özlemlerini çoğalttı. Beden yok oluyor ama ruh hala bir yerlerde geziniyordur. Ruhları şad olsun…



                                                    
 SÜT
                                           
                                                          Aysel Yenidoğanay

Bugün evde süt kaynıyor. Mutfaktan salona, koridordan yatak odalarına, açık pencerelerden bahçeye, oradan sokağa taştı koku… Ve sonra o koku çağlaya, güllere, yasemine, sardunyalara ve diğer tüm çiçeklere dokunarak bana geri döndü; yüreğimin orta yerine çocukluğumun en güzel bayram sabahlarını bıraktı…
Sabahın erken saatlerinde, çinko çatılı evin avlusuna doluşmaya başlardı babamın torunları. Tek tek karşılardı onları. Kıkır kıkır gülerlerdi onları öperken; “dede! Sakalın batıyor.”
Asmalı çardak altında kurulurdu kahvaltı masası. Dut ağacı en nazlı haliyle eşlik ederdi bahara. Babamın kendi elleriyle diktiği teneke saksılardaki çiçeklerin şen kahkahalar attığını duyardım.
Damatlar ve oğullar tahta kerevetin başköşesine kurulmuş dedeyle derin bir sohbete dalmışken,  gelinler ve görümceler kendi aralarında fısır fısır konuşarak bir içeri bir dışarı gidip geliyorlar, sofra donatıyorlar.
Uzun avlunun tahta kapısı açıldığında en büyük torun çıkagelirdi; kucağında fırından yeni çıkmış Kayseri ekmeğiyle. Çeşme başında el yıkama yarışına giren torunların şen çığlıkları çınlatırdı ortalığı…
Ve o gelirdi en son, ortalıkta hiç görünmeyen; buharı saçlarında tüten süt kokusuyla, başköşeye oturan babamın kıyısına ilişirdi annem…
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder