17 Nisan 2014 Perşembe

GÜLÜMSE


GÜLÜMSE




Hiç kendinizi kapana kısılmış gibi hissettiniz mi? Kaçış yok! yavaş yavaş can veriyorsunuz. Sevdiklerinizin gözünün içine baka baka...Hasta değilsiniz. Sağlıklısınız. Saatlerce yol yüryebiliyorsunuz. Elinizden her iş geliyor ama size iş veren yok. Duvarların içine hapsediyorsunuz kendinizi. Yok olmak istiyorsunuz.
Yaşamınıza yeniden yön vermeye çalışıyorsunuz. Geçmişe ait bütün sayfaları kapatıyorsunuz. Acıtan, kanatan ne varsa unutmaya hazırsınız. Olmuyor. Yeni yaralar açılıyor. Yarına olan inancınızı yitirmek üzeresiniz.  Dünya güzeli iki kız çocuğu. Onların gözlerine bakamıyorsunuz. Hayat karşısında çaresiz olmamaya çalıştıkça, eziliyorsunuz.  Anne olmak, yazar olmanın önüne geçiyor. intiharlar geçiyor aklınızdan. NOT:  Ölümümden hiç kimse sorumlu değildir. Birden bir şarkı titretiyor dumura uğramış duyu tellerinizi:
 Smile though your heart is aching 
Smile even though it's breaking 
When there are clouds in the sky you'll get by 
If you smile through your fear and sorrow 
Smile and maybe tomorrow 
You'll see the sun come shining through 
For you 

Light up your face with gladness 
Hide every trace of sadness 
Although a tear maybe ever so near 
That's the time you must keep on trying 
Smile- what's the use of crying 
You'll find that life is still worth while 
If you just smile 
Oh that's the time you must keep on trying 

Smile what's the use of crying 
You'll find that life is still worth while 
If you just
smile (Natalie Cole “smile”)
 “kalbin ağırıyorsa bile gülümse…   Kırılıyorsa bile gülümse /gökyüzünde bulutlar olduğunda hepsini atlatacaksın/eğer korkunun ve üzüntünün arasından gülümsersen/gülümse ve belki yarın güneşin senin için parladığını göreceksin/yzünü şükrederek aydınlat/üzüntünün her bir izini sakla/gözyaşın her ne kadar yakın olsa da/ o an, çabalamak zorunda olduğun andır/gülümse/ağlamanın ne faydası var/hayatın hala yaşamaya değer olduğunu göreceksin/eğer Sadece gülümsersen…
            Uyanıyorsınuz. Düştü gördüğünüz beklide. Yazdığınız not tüm çıplaklığıyla avucunuzda. Siz aşağıda odada yapayalnız… Dünyalar güzeli iki kızınız yukarıda her şeyden habersiz televizyon başında…Güneş son nefesini veriyor yanan denizin üzerinde…kuşların yuvaya dönüş saati…kendinizi tokatlıyorsunuz…canınız yanıyor. Martı çığlıklarına karışıyor çığlıklarınız...

Aysel Yenidoğanay


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder