UĞURSUZLUK
Horozlar hep
zamansız ötüyor.
Zamansız öten horozun başını keserlerdi eskiden.
Uğursuzluğu zamansızlıkta arayıp, kuş beyinli bir horozun
üzerine yıkmak ne kadar kolay.
Aslında uğuru da uğursuzluğu da biz var ediyoruz. Kendimize
ayna tutmak yerine aynaları kırmayı tercih ediyoruz. Oysa bir ayna kırmak tam yedi yıl uğursuzluğa
işarettir; öyle demiş atalar.
Bir de 13’ün uğursuzluğuna inanmak var. Hele bir de 13 cumaya
denk düşerse öldüm Allah iflah olmaz
kişi.
13 sayısını atlayarak 14 gelir mi? 13’ün yerine ne
koyacağız... 12, 12, 14 mü diyeceğiz?
Biz 13 demesek de o illa ki yerinde duracak.
Hep bir günah keçisi aramak zorundayız öyle mi? Keçinin suçu
olsa da olmasa da fark etmez. Biz günahlarımızdan arınacağız.
Günlerin, sayıların ve bilcümle hayvanların uğursuzluğuna
inanmak yerine kendimizi, yani düşüncemizi değiştirmeye kalkışmak daha doğru
olmaz mı? Düşünce şekli değişirse , yaşam biçimi de değişir. Yaşamın kaliteli
olabilmesi için içimizdeki uğursuzluğu söküp atmalıyız…
Aysel Yenidoğanay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder