18 Şubat 2014 Salı

UĞURSUZLUK

UĞURSUZLUK                 

            Horozlar hep zamansız ötüyor.
Zamansız öten horozun başını keserlerdi eskiden.
Uğursuzluğu zamansızlıkta arayıp, kuş beyinli bir horozun üzerine yıkmak ne kadar kolay.
Aslında uğuru da uğursuzluğu da biz var ediyoruz. Kendimize ayna tutmak yerine aynaları kırmayı tercih ediyoruz.  Oysa bir ayna kırmak tam yedi yıl uğursuzluğa işarettir; öyle demiş atalar.
Bir de 13’ün uğursuzluğuna inanmak var. Hele bir de 13 cumaya denk düşerse  öldüm Allah iflah olmaz kişi.
13 sayısını atlayarak 14 gelir mi? 13’ün yerine ne koyacağız... 12, 12, 14 mü diyeceğiz?
Biz 13 demesek de o illa ki yerinde duracak.
Hep bir günah keçisi aramak zorundayız öyle mi? Keçinin suçu olsa da olmasa da fark etmez. Biz günahlarımızdan arınacağız.
Günlerin, sayıların ve bilcümle hayvanların uğursuzluğuna inanmak yerine kendimizi, yani düşüncemizi değiştirmeye kalkışmak daha doğru olmaz mı? Düşünce şekli değişirse , yaşam biçimi de değişir. Yaşamın kaliteli olabilmesi için içimizdeki uğursuzluğu söküp atmalıyız…



Aysel Yenidoğanay

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder