17 Mayıs 2018 Perşembe

MOTİVASYON ATÖLYESİ DÖNEM SONU ÇALIŞMASI


DAVETLİSİNİZ!






MOTİVASYON ATÖLYESİ BU HAFTA DÖNEMİN SON ÇALIŞMASINI GERÇEKLEŞTİRECEK. 
DÖRT AY BOYUNCA KATILAN ARKADAŞLARA HEDEFLEDİKLERİ YOLDA BAŞARILAR DİLİYORUM. 
YENİ DÖNEMDE (YAZ SONU) YENİ KATILIMCILARLA YENİ HEDEFLERE DOĞRU ADIMLAR ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ...
YER: Bodrum Turgutreis Şevket Sabancı Kültür ve Sanat Merkezi (Mavi salon)
Tarih ve Saat : 18 Mayıs 2018 Cuma/Saat 12:00-14:00

10 Mayıs 2018 Perşembe

SABIR ZAMANIN EFENDİSİDİR


BAMBU AĞACI VE SABIR...




Bambu ağacının hikayesini bilir misiniz?
Çin’de yetişen bambu ağacının önce tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir. Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat, inatçı tohum yine filiz vermez. Çinliler büyük bir sabırla beşinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler. Ve nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır. Çin bambu ağacı sizce 27 metre boyuna altı hafta da mı yoksa beş yılda mı ulaşmıştır?
Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum, beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz edilebilir miydi?
Einstein Daha 5 yaşındayken bir pusulanın gizemine duyduğu hayranlıktan yola çıkarak başarının formülünü de gerçekten matematiksel olarak formülize etmiş:
Ona göre, Başarı; A=X+Y+Z.
Denklem karmaşık gibi görünse de aslında anlaşılır ve basit:
A BAŞARI X: Çalışmak, Y: Çalıştığın konuyu oyun gibi görmek, Z: Konuşmak yerine üretmek. İşte bu kadar basit. Bu koşullar bir araya geldiğinde başarı da kendiliğinden geliyor.

Thomas Alva Edison Öğretmeni tarafından”aptal ve geri zekalı” olarak nitelendirilmiş ve okuldan atılmıştı. 2000 deneyin ardından (duyma kaybına rağmen) pes etseydi bugün ampül yaşamımıza girmiş olur muydu?
Stephen Hawking yirmili yaşlarının başında, kas hareketlerini tümden durduran Amyotrofik Lateral Skleroz hastalığına yakalandı. Son yıllarında sesini de kaybetti. Tüm bunlara rağmen, Einstein’dan sonra en önemli teorik fizikçisi olarak tarihteki yerini aldı.
 Benim hayatım zor görünebilir,  ancak her zaman yapabileceğiniz ve başarılı olabileceğiniz bir şey vardır.”  Demeyi de ihmal etmiyor.
Bu ve benzeri örnekleri çoğaltmak mümkün.
Bizi hayallerimize götürecek olan tek şey inanmak, eyleme geçmek, emek vermek, sabretmek ve asla vazgeçmemek.
Sabır zamanın efendisidir.



BİLİNÇALTI TEMİZLİĞİ YAPILABİLİR Mİ?







Bilinçaltı tanımını günümüze uyarlayacak olursak, bir bilgisayarın ‘harddisk’ine benzetebiliriz.
Gerekli gereksiz tüm bilgiler bu diskte toplanır. Gereksinim duydukça bu bilgileri kullanırız. Bazen de hiç kullanmadığımız bilgiler de orada durmaya devam eder. Ve günün birinde, hiç beklemediğimiz bir anda karşımıza çıkıverirler. Bilgisayar başındayken bu bilgileri yok sayma şansımız var. Bilinçaltımızdan çıkıp gelen bilgileri; özellikle kötü anıları, bizi yaralayan olayları silip atma şansımız yok.
“Bilinçaltını kötü bir olaydan, sevilmeyen bir şeyden, unutulmak istenen bir hatıradan temizleme yöntemi diye bir şey henüz yoktur.”  Diyor Şizofren psikolog.  Bu durumda “bilinçaltı temizliği” diye bir şey de yok. Geçmişimizi unutmak gibi bir şansımız da yok. Harddiskimiz, yani bilinçaltımız her şeyi kaydetmiş. Çocuklukta veya gençlikte yaşadığımız travmalar bir şekilde önümüze geliyor. Günümüzde bunu silebilecek bir yöntem henüz gelişmemiştir.
Yaşadığınız kötü anının yerine güzel bir anı yerleştirerek kurtulamazsınız. Bilgisayar başındayken yok saydığımız bilgileri maalesef bilinçaltımız için uygulayamıyoruz. En olmadık yerde geçmiş bizi buluyor ve canımızı acıtıyor. Tam da o durumda “lay lay lom” havalarına girip, sevdiğimiz bir şarkıyı mırıldanmak bir şeyi değiştirmiyor. Burada iş size düşüyor. Kendi mucizenizi yaratacaksınız: Geçmişinizle yüzleşeceksiniz.
 Geçmişin kötü izlerinden kurtulmanın tek yolu onunla yüzleşmektir. Canınız ne kadar yanarsa yansın o kötü anıyla yüzleşmediğiniz sürece, yaşamınız boyunca o anıya bağımlı olarak yaşayacaksınız. Ve bunu kendi kendinizle yapamıyorsanız uzman bir terapist (psikolog) yardımı alabilirsiniz. Bu işi eğitimsiz yapanların ellerine bırakmayın bilinçaltınızı.
Yaratıcılığımız bilincimize bağlı.  Mutlu bir birey olmak istiyorsak, bilinçaltımızın saflığına güvenmemiz gerekiyor.
O harika zeka küpü sizin verilerinizle güçlenebilir ancak. Bilinçaltınızı bir “databank” olarak kabul edin. Siz ona ne verirseniz o size aynı şekilde geri dönüş yapacaktır.